9 Mayıs 2013 Perşembe

"Püf noktası" deyiminin hikayesi

bir işin en ince ve önemli noktası anlanıma gelen püf noktasının hikayesi şöyledir;
bir çömlekçi ustası ve bu ustanın bir çırağı varmış. çırak ustasının yanında yıllardır çalışmaktaymış. her türlü şekilde ve ebatta testi ve çömleği çok büyük bir maharetle yapabilmekteymiş. ancak ne zaman ustasına "usta, ben artık ayrılmak istiyorum" dese, ustası hep "olmaz, daha işin püf noktasını öğrenmedin" diyormuş...aradan uzunca bir zaman geçmiş bizim çırağın canına tak etmiş ustasıyla helalleşip yanından ayrılmış ve kendi atölyesini kurmuş. çok güzel şekilli, her ebatta testiler yapmaya başlamış fakat yaptığı bütün testiler su sızdırıyormuş ve dolayısıyla kimse ondan alışveriş etmemiş. bir türlü de bunun sebebini bulamamış. en sonunda kös kös ustasının yanına geri dönmüş. ustasına sormuş, "usta usta, nedir bunun püf noktası?"..usta anlatmış: "bak oğul, testiye şekil verdikten sonra testinin içerisine üflersin. üflediğinde testinin üzerinde kabarcıklar gözükür. işte onlar püf noktalarıdır. o noktaları kapatırsın." ..işte bugün deyimlerde yer eden püf noktası bu püf noktasıdır.

0 yorum:

Yorum Gönder