7 Nisan 2016 Perşembe

İstanbul Yalıları - (Şehzade) Burhanettin Efendi / Mısırlılar Yalısı ve Müştemilatı

Burhanettin Efendi Yalısı 1993
Burhanettin Efendi Yalısı 1993
Yeniköy, Köybaşı Caddesi No: 141 (Ada 295 / parsel l).
Üslubu: Neo-barok eğilimli (ahşap/bağdadî).
İnşası  : Bugünkü binası olarak (1994'e göre) 82 yıllık.
1985 yılından sonra Erbilgin Yalısı olmuştur. 22 Mart 1987'de onarım iç ve dışında devam ediyordu.
(23 Mayıs 1987-Restorasyon levhası: İnşaat Mühendisi Murat Yenigün).

Burhanettin Efendi Yalısı 1972
Burhanettin Efendi Yalısı 1972
Yeniköy yalılar dizisinde, büyük hacimli, boyası bozulduğundan kirli gri renk almış, girinti ve çıkıntılarının fazlalığı sebebiyle, üslubu nedir? sorusunu yaratan Osmanlı İmparatorluğu'nun son devirlerinden bir yapı.
İstanbul Belediyesi Eski Eserler Bürosu'ndaki bir kayıt şöyledir: "Tıngır Yalısı kalıntıları üzerine yeniden inşaa edilmekle beraber mimari kıymeti bulunduğuna. 3585/30.VII.1967"

Tarihçesi
(Yazıcı) Münip Paşa'dan, (Abdülhamit'in oğlu, Şehzade) Burhanettin Efendi, ondan da Mısırlı Ahmet İhsan Bey 1923’te satın almış; Ahmet İhsan Bey'in (Kral Hüseyin, Kral Fuat ve Kral Faruk'a Mısır Sarayında Chambellan (mabeyncilik) yapmış olan Ahmet İhsan Bey 1946’da Mısır'da ölerek orada gömülmüştür.) ve Türk eşinin ölümü üzerine, mirasçı olarak dört kızı (Nebiha, Melek, Nimet, Semiha)'ya kalmıştır. Mirasçılar halen Mısır'da yaşamakta, ancak yaz aylarında yalıya gelmekte idiler.
Burhanettin Efendi Yalısı Müştemilat Binası
Burhanettin Efendi Yalısı Müştemilat Binası
4 Ağustos 1974 günü mirasçılardan Melek hanımla yalıda görüştük ve notlarımızı aldık: Caddede üç metre yüksekliğinde beton duvar var. Yanlarında ikişer sütunçe olan mermer girişin kapısı ile yalının bahçesine ayak basıyoruz. Seyrek birkaç ağaç (Çınar, manolya, erik ve yaşlı birkaç palmiye v.s.) Bahçe bakımlı değil. Solda müştemilat binası (tekrar bahsedeceğiz), karşıda demir parmaklıklarla (60 metre kadar boyunda, 5 metre eninde bulunan) rıhtıma çıkılıyor. Bahçede sağda üç geniş mermer basamaklı, camekanlı yalının bahçe kapısı. Binanın resmine de dikkatle bakıldığında görüleceği gibi, "H" planlı, iki katlı yapı üzerine; üç katlı "+" planlı bir bina oturtulmuş.

Burhanettin Efendi Yalısı
Yan bahçe / kuzey cephesi kapısı 1973
Burhanettin Efendi Yalısı
Bahçe yönünde ahşap dikmeli bir balkon
Girişi: her zaman yüze gülen, mermer bir taşlık. BM markalı, camekanlı kapılar; solda (deniz tarafında) tekne tavanlı bir oturma odası. Girişte tavan eşik yapıyor. Konsollarla desteklenmiş. Yakın zamanda tavan çöktüğü için duralit kaplanmış. Duvarlar desenli (Fransız malı) muşamba kaplı. Solda üst kata çıkan, ahşap sağlam bir merdiven ve kapısı. Karşıda sofaya çıkış camekanı. Duvarlar beyaz badana.
Ve şimdi, sadece eski manzumelerde kalan, zarif, iki çifteli bir piyale*. Sahilhanenin masal dünyasına, hayal dünyamız kürek çekmeğe başlıyor. 
Burhanettin Efendi Yalısı
Yalının güneyindeki kayıkhanenin deniz ve rıhtım kapıları ve üzerindeki limonluk, 1973
Ahmet İhsan Bey tamir ve tadil ederken, sofanın solundaki iki odayı birleştirerek bir büyük yemek salonu yapmak istemiş; tavanı tutmak için büyük bir demir potrel konulmuş; sıvalar, döşeme, nakışlar yarım. Üst üste yığılmış inşaat malzemesi. Bazı yalılarda ve köşklerde olduğu gibi, mermer çeşme ve konsollar konulmak istenmiş, onlar da parçalar halinde yerde duruyor.
Sofadan ikinci kata çıkan merdiven, sağdan ve soldan olmak üzere önce ikili, sonra tek. Basamakları yine yeni devirde ahşap olarak yenilenmiş. Ahşap sütunları Korentiyen başlıklı, fakat harap. Merdivenin tekli olanının altı aynı yaldızlı kartonpiyer nakışlı. Merdiven tavanı Paris sarayları bahçeleri şeklinde, kartonpiyer kabartmalı; arma ve çiçekli. Göbekten ağır, muhteşem bir avize sarkıyor.
Apartman halinde kirada olan ikinci ve üçüncü katlara gelince: İkinci kat; beş oda, bir büyük salon. Üçüncü kat: altı oda, bir büyük hol, modern duş.
Mutfak da modern hale getirilmiş. Üçüncü kat balkonu üzerinde ve çatı alınlığında eskitürkçe "Ya Hafız 1328" yazısı görülüyor. (Ya Hafız bilindiği gibi "Ya Allah" demektir.) Duvarlar bağdadî. Nakışların bir kısmı ilk yapılışından yetmişüç yıllık. Binanın ön cephesinde dikkate değer hususlar: cumba furuşları ahşap dallı; cumba pencereleri yarım kemer halinde.
944'te Ahmet İhsan Bey yalıyı, mimar Burhanettin Bey'e restore ettiriyor ve nakışları ilave ettirdiği gibi, birçok kapıları da değiştiriyor. Eşyaları Fransa ve İstanbul antikacılarından almış. Şimdi bunlardan biri Fransız işi kristal, pirinç avize birinci kat oturma odasında hala durmaktadır. Ancak 1946’da Ali İhsan Bey ölünce, yalıyı onarmak için kızları 1948'de eşyaları mezatla satmış bulunmaktadırlar. Yalıya maliyece sekiz milyon lira değer biçilmiştir. Fakat daha az bedelle sigorta ettirilmiştir.
Burhanettin Efendi Yalısı
Mısırlılar Yalısı giriş holü ile sofayı ayıran kapı ve yan aynaları (Rokoko tezyinat, dolama dallı tavan kornişi) 1973
Burhanettin Efendi Yalısı
Yalının sofası güneyinden üst kata çıkan merdivenin sütunlu başlangıcı 1973
Yalının arsası 2808 m2. -Yalının kendisi 600 m2 kadar. Köprüye bağlı olan korusu -Sait Halim Paşa Yalısı’nda olduğu gibi- 1957 yılı yol istimlaki sebebiyle, köprüsü yıktırıldığından, caddenin karşısında yüksekçe bir duvar içinde metruk halde kalmış bulunmaktadır. Ahşap kepenkli odalar ve sofalar geniş tutulmuş. Kanaatimizce yalının mimari bakımdan dikkate değer kısmı, Münip Paşa zamanından kalma, restorasyon yapılmamış, halen müştemilat olarak kullanılan selamlık kısmı.

Yalının Sarıyer Tapu Sicil Muhafızlığındaki kaydı:
Ada 295 / parsel 1
Köybaşı Caddesi
Yüzölçümü: (arazisi) 2880 metrekare
Bahçeli ahşap ev
İştira ve tevhit suretiyle Mediha: Ahmet İhsan kızına
(11.8.1951)

Burhanettin Efendi Yalısı 1993
Burhanettin Efendi Yalısı 1993
1940'dan itibarenki maliklere gelince: Mısırlı Ahmet İhsan, Nafa Mahmut Atahurşit, Mısır tebalı Raşit Hüsnü: Ahmet İhsan oğlu. Ahmet İhsan kızları Nebiha, Melek, Nimet, Semiha. Haremeynden mazbut cennetmekân Sultan Bayazıt hanı veli, mülhak küllisi Hüseyin, mülhak İsmail Çelebi, mülhak Fatih: bimen Gazi Mestan Paşa ve haremeyne mülhak damatzade Mehmet Murat ve Gümrükçü Osman Paşa ve müstesna Doka Sofyanos ve Aya Kostanti vakıflarından.

* Piyale: İnce uzun, pek zarif, iki ve daha fazla çift kürekli sandallar olup; o zamanın özel deniz vasıtaları idi.

0 yorum:

Yorum Gönder