4 Nisan 2016 Pazartesi

İstanbul Yalıları - Ahmet Afif Paşa Yalısı / Misbah Muhayyeş / Kemal Uzan Yalısı



Ahmet Afif Paşa Yalısı 1993
Ahmet Afif Paşa Yalısı 1993
İstinye-Yeniköy Yolu no: 261 (eski 35). (Ada 230 / parsel 7)
İnşası: XX. yüzyıl başı (yaklaşık olarak 1910)
(Yalının ilk sahibi Ferendiz hanım olunca, binanın yapılışı 120 yıla çıkmakta: fakat art-nouveau üslubu İstanbul'a 1900'lerde geldiğine ve mimar Vallaury 1900-1910 yılları arasında yalıyı inşa ettiğine göre 85 yıla; fakat Barok karakterleriyle de XVIII. yüzyıl ortasına inmektedir.)
Mimarı: Vallaury
Üslubu: Eklektik (ahşap bağdadî).
Not: 1986'dan sonra Kemal Uzan Yalısı oldu ve harap içi ve dışı yenilendi.

Yalının ilk sahibi Koca Reşit Paşa'nın kızı Ferendiz Hanım;(H.V. Şehsuvaroğlu-İstinye YalılarıCumhuriyet Gazetesi. 6.7.1957)
İkinci sahibi (devrinde iaşe işlerine bakan) Refia Sultan’ın eşi (Beyrutlu) Levazım Dairesi reisi Ahmet Afif Paşa'dır. "XIX. yüzyılda (Turhan Paşa'nın), Ferik Ahmet Paşa'nın, (Kabuli Paşa'nın), (Faik Bey'in) yalıları bu sahile dizilmişti."(İbid, Şehsuvaroğlu)
"Levazım Reisi ve Birinci Ferik Ahmed Afif Paşa (1852-1920) tarafından dönemin ünlü mimarı Alexandre Vallaury'ye yaptırılmıştır. Tapuya, Sarıyer, 57 pafta, 230 ada, 21 parsel (eski 7 parsel) ile kayıtlıdır. Setli bahçeden sonra, yalı ve (günümüzde ifraz edilerek ayrı parsel haline dönüşmüş olan) kayıkhanenin yer aldığı rıhtım platformuna inilmektedir. Yalı, bir zemin, iki normal ve bir çatı katı olmak üzere toplam dört katlıdır. Esas girişler sağ ve sol cephelerde düzenlenen üç kollu merdivenler ile sağlanmıştır. Kara tarafında sadece bahçe ile zemin katın bağlantısını sağlayan servis girişleri mevcuttur.

Ahmet Afif Paşa Yalısı Deniz Cephesi
Ahmet Afif Paşa Yalısı Deniz Cephesi. Ö:1/50
Plan düzeni ve cephe sistemi simetrik anlayışla kurulmuştur. Deniz cephesinde yer alan köşe odaların 45 derecelik küçük çıkmalar halinde denize doğru uzanmaları, mimari planlamada ilginç bir özellik olarak karşımıza çıkar. Vallaury, yan cephe dengesini sağlayabilmek için kara tarafına iki kule daha ilave etmiştir. Çatı görünümü bu kulelere ilave edilen aynı tarzda düzenlenmiş bacalar ile (çatı formunu yok edercesine) gayet zengin bir hal almıştır. Deniz cephesinin olağanüstü hareketli görünümüne karşılık, diğer üç cephe olabildiğine sade tutulmaya çalışılmıştır. Seçmeci tarzın bir ürünü olan Afif Paşa Yalısı'nda doğu ve batı mimarilerinin unsurlarından olan soğan kubbe ve dalgalanan saçaklar birarada kullanılmıştır."(Oğuz Ceylan, İstanbul Ansiklopedisi. 1993/I, sf.87-88) 
Yalının mimarı (sahibi bulunan sayın Cemal Muhayyeş'in verdiği bilgiye göre) Osmanlı Bankası’nın mimarıdır. Bilindiği gibi; Osmanlı Bankası'nın mimarı Vallaury olup, Sultan II. Abdülhamit'in saltanatının son yıllarında, XX. yüzyıl başında İstanbul'da binalarını inşa etmiştir.
Yolun karşı sırtındaki koruluğu 17.500 metrekare; yalının arsası ise 3700 metrekaredir. 1950'den sonraki yol genişletilmesi sebebiyle karşı sırttaki -içinde köşkü ve (şimdi harap) ahırları bulunan- korusu ile irtibatını kaybetmiş; yalının arkasındaki demirden köprülü kaskatlı havuzun suyu kesilmiştir. Cihannüma kuleleriyle tanınan, Boğaziçi'nin büyük yapılarındandır. Servis (kârgir) katı ile beş katlı olup; yirmiiki oda ve sofası vardır. Yavaş, yavaş iç kısımlarından harap olmaya başlamıştır. Eski eser hüviyetinde görmeyerek, sahipleri Danıştay'da açmış oldukları davayı kaybetmişlerdir. Yalı yalnız yazlık olarak kullanılıyordu. Cumhuriyetten sonra hanedan yurt dışına çıkarılınca, yalıyı vekilleri satılığa çıkarmış. Muhayyeş'lerden (Rumelihisarı Zeki Paşa Yalısı sahibi Sayın Meliha Baştımar ile akrabadırlar.) dört kardeş satın almıştı. Pera Palas sahibi de olan Misbah Muhayyeş ölünce oğlu Cemil Muhayyeş'e kalmıştır. Şimdi sadece malik olarak Cemil Muhayyeş bulunmakta ve bahçede inşa ettirdiği iki katlı yeni kagir evde oturmaktadır.

Ahmet Afif Paşa Yalısı Sol Yan Cephesi
Ahmet Afif Paşa Yalısı Sol Yan Cephesi. Ö:1/50
Alt katında küçük bir hamamı vardı, şimdi yoktur. Bahçedeki kârgir kısım mutbak ve arabacılara aitti. Soldaki (deniz üzerindeki) şirin ahşap müştemilatın altı kayıkhane, üstü kayıkçıların yeri idi. (1976) Harem ve Selâmlık olarak kuzey ve güneyde iki; ayrıca iki servis kapısı var. Birinci kat: 1 hol, 1 (alafrangaya çevrilmiş) hela, 2 aralık, giriş antreleri, 1 salon; 4 deniz, 3 kara tarafında oda. İkinci kata çıkan merdiven ahşap. Doksan derece sağa dönerek ikinci kata çıkış. Merdiven üzerinde ahşap sütunlu, kafes yaşmaklı ve kemerli bir sofa var. Tavanın ortasında -Osmanlı nişanları biçiminde- sekiz köşeli, yaldızlı zarif kabartma bir yıldız etrafında, nokta; köşelerde daha kuvvetli tesbihler. Bu, kare merdiven üstü tavanın etrafı altın yaldızlı kabartm kıvrık dal. Rahat merdiven başında dökme eski gaz lambaları görülüyor.
Batı tarafında yemek odası, musluk ve taşı. Sonradan şömine tarzında mermer konsol ve ayna konulmuş. Yerler parke; duvarlar düz. Tavan kabartma, işlemeli, duvarlar düz. İki servis merdiveni var. Girişinde eski helalar; biri ofis olmuş, Avrupa işi fayanslar, mermer ve kurnalarıyla banyo odası yalının yapılışıyla beraber. Servis merdiveni çatıya kadar çıkıyor. İkinci kat: yedi oda. Bunlar yatak odaları. Genel görünüm harapça. Kalorifer ve salamandra sobaları var. Köşe odaları cumbalı. Sadece tavanlarında süslemeler var. Bu katta ince uzun bir balkon, ortada salon, kafesler. Yemek odasında şömine taklidi konsollar; üzerlerinde büyük kristal aynalar hala mevcut. Servis katına gelince: Taş, diğer katlar ahşap/bağdadî. Fayanslarında kuş resimleri olan soba da dikkatimizi çekiyor. Bu servis katının tavanı basık. Yerler de taş. Kalorifer kazanı eskimiş. Yalının bütün kapıları sade, ahşap. Üçüncü kat: Bu katta da çok oda ve sofa var. Yandan kulelere çıkılıyor. Dolaplı bir oda, yine balkonlu bir oda. Balkon küçük ve ahşap. Balkon üzerinde ve saçak altındaki dua levhasında (Eski Türkçe; - 3 - 7) tarihinin bazı harfleri kopmuş. 85 senelik gibi okunabilir. Bu bir onarım kitabesi de olabilir.

Ahmet Afif Paşa Yalısı 1989
XX.yüzyıl başında çekilmiş bir fotografta Afif Paşa Yalısı görülüyor.
(Kaynak: Engin Çizgen "Fotografçı Ali Sami, 1866-1936" Haşet 1989)
1908 tarihli Boğaziçi haritası sahil şeridinde yalı, Ahmet Afif Paşa sahilhanesi olarak şöyle gösterilmiştir.
1/5000 ölçekli bu plana bakılırsa, yalı üstten bir makinenin parçası intibaını vermektedir. Ölçeğine göre: Cumbalardan, cumbalara karşılıklı 40 m; kare planlı orta bölümü karşıdan karşıya 28 m; sahilhanenin yüzölçümü de 1120 m2 olmaktadır.
Sayın Cemil Muhayyeş, yalıyı (halen) kullanma imkanını bulamamış. (1976)

Yalının Sarıyer Tapu Sicil Muhafızlığındaki kaydı: Ada 230 / parsel 7
Köybaşı Caddesi
Kayıkhane, bahçe ve bir masura mai lezizi havi sahilhane.
Yüzölçümü (arazisi): 3654.28 metrekare.
Tevhit tashih suretiyle 25.11.1971 tarihinde, Cemil Kemal Muhayyeş, Osman Reis Şeyh Mehmet Ataullah, Kilisli Hüseyin Ef. ve Darüşşafaka ve sırf mülk.
Maileziz: Mihrişah Valide Sultan Vakfından (Terkin edildi: 23.10.1967)
Boğaziçi İmar Müdürlüğündeki dosyasından: (230 ada / 21 parsel)
Sahibi: 1983/Basın TAŞ.
Arsa m2: 2242.28 m2.
İnşaat toplam alanı: 1253 m2.
Uygulama projesi: Sedat Hakkı Eldem

Haluk Y. Şehsuvaroğlu'ndan:
"Çatalca Mutasarrıfı Cevad Bey'in Yalısı altında, Levazım Reisi Ahmet Afif Paşa Yalısı gelirdi. Bu yalı, Büyük Reşit Paşa'nın kızı Ferendiz Hanım'ındı. Ondan sonra Ferendiz Hanım'ın kızı, Celal Paşa'nın refikası Fatine Hanım..
Ferit Celal Paşa Ali Ekrem Bey'in kayınpederi idi. Celal Paşa ile Fatine Hanım ayrıldılar ve Fatine Hanım uzun seneler bu yalıda yalnız yaşadı."
(Ü.Kuyucu-a.g.Tez1965)

Mimari Biçimi
"Geleneksel Boğaz yalıları tipinden ayrı bir yapıttır. Harem ve Selâmlığı aynı çatı altında bulunan yazlık bir yalı idi. Planın esas aksı koni/deniz istikametine açılmıştır: Büyük bir giriş holü, düz merdivenli orta hol, büyük salon ard arda yer almakta. Enine aks başlarında kütüphane ve yemek salonu çıkıntı yapmakta.

Ahmet Afif Paşa Yalısı detay, 1987
Ahmet Afif Paşa Yalısı detay, 1987
Yatak odaları birinci kattaki gibi düzenlenmiştir. Çatı katı planı bir T şeklindedir. Alt katındaki köşe motifleri burada cihannüma oluşturmaktadır. Şimdiye kadar anlatılanlar orijinal biçiminin 1985 restorasyonu ile ortaya çıkan biçimidir.

Yan ve arka cephelerinin nisbeten sade görüntüsüne karşın deniz cephesi çok işlenmiş durumdadır. Genel görünümü ile arabesk ve derlemeci karma bir yapıttır. Abartılı şahniş ve cihannüma kubbeleri ile çatı üstü İslami-Hind mimarisine kaçmaktadır. Mimar Vallaury'nin Osmanlı Bankası merkez binasının batı neo-klasik stilindeki olumlu performansını burada göremiyoruz. Bu yabancısı olduğu ahşap Osmanlı yapısı aranjmanı yapmak isterken oryantal karmaşasına düşmüş olması ile yorumlanabilir".




1 yorum: