9 Nisan 2016 Cumartesi

İstanbul Yalıları - Edip Efendi Yalısı

Edip Efendi Yalısı 1992
Edip Efendi Yalısı 1992
Kandilli Caddesi, No:25 - 29. ( Ada 931/Parsel 1/2 ).
Üslubu: Neo-Klasik/ampir karışımı. Pencere pervazlarında barok süslemeler var. XIX, yüzyıl yapı tarzını koruyordu.
İnşa tarihi: XIX. yüzyıl başı. (Aslı 1753)
Harem ve selamlık bölümlerinden oluşuyor, (çok harap durumda olduğu için, yeni malikleri tarafından 1984-87 yıllarında Harem bölümü yeniden inşa edilmiştir.)
Yüzölçümü: Selâmlık Binası 550 m2. Arsası 1000 m2.
Harem Binası 650 m2. Arsası 963 m2.
Toplam Binası -1200 m2. Arsası 1963 m2. Oda, salon, sofa adedi: 23 oda, 3 salon, 2 taşlık, 2 büyük sofa, 3 hela.
Tavan yükseklikleri: 4.5 m / asma kati: 2m.

Edip Efendi Yalısı 1973
Koruma no:119 eski harem bölümü, koruma no:120 eski selamlık bölümü. 1973
Kandilli Akıntıburnunda, eski Kandilli Sarayı yerine, kayalar üzerine oturtulmuş olup harem ve selâmlığı aynı sakaf (çatı) altındadır. XIX. yüzyıl ortasından itibaren Edip Efendi'nin ismine bağlanan, geniş yayvan yalının inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber tarihçesi şöyledir:

Tarihçesi
Kaynak olması gereken; İslâm Ansiklopedisi ile Gümrük Rehberi Mecmuası'nın kayıtları başlangıç için ayrılıyor, sonra birleşiyor. İslâm Ansiklopedisi (fas. 53, 1967) tapu kayıtlarını esas aldığını belirterek şöyle yazıyor: "Tapu kayıtlarından ilk sahibinin Muammer Paşa olduğu, ondan Kani Paşa'ya geçtiği, Kani Paşa'dan da (Edip Efendi'nin torunu Asaf Bey'in verdiği bilgiye göre) 1887 tarihinde Edip Efendi tarafından satın alındığı anlaşılmaktadır."1888 yılında ölen Edip Efendi “Sicilli Osmai'ye göre" nizamsever muhasiplerdendir. Çeşitli defterdarIıklarda ve nazırlıklarda bulunmuştur. İyi yaşamasını bilen, çelebi ve zevk sahibi Edip Efendi Akıntıburnu’ndaki yalıyı, o dönemin rahat, sade ve güzel eşyasıyla döşemiş, fakat burada ancak bir sene kadar yaşayabilmiştir.
Edip Efendi yalıyı aldıktan sonra mimarî karakteri bozulmaksızın esaslı bir tamirden geçirmiştir."
(Haluk Y.Şehsuvaroğlu-Hayat Mecmuası,1963)
Edip Efendi Yalısı 1974
Güney/Batıdan görünüş. Fotograf: Yılmaz Dinç 1974
Ahmet Esat, Gümrük Rehberi Mecmuası'nın (Mart/1948 tarihli sayısındaki) makalesinde Yalının H.1166 (M. 1753) de vefat eden Divitdâr Mehmet Emin Paşa tarafından yaptırıldığını, yine aynı mecmua nüshasında Edip Efendi'nin torunu Asaf Muammer, dedesinin bu yalıyı 1844 yılında Kani Paşa veresesinden 1500 altına satın aldığını yazmaktadır. “Edip Efendi ile aynı devirde Maliye Nazırlığı ve Rüsumat Emanetinde bulunan ve maliye mesleğinden yetişmiş olan; Kani Paşa ile Edip Efendi'nin dostlukları vardı."
(M. Celalettin Aksoy Kandilli'de Tarih TTOK/1982)

Harem Bölümü
1937 yılında (Edip Efendi veresesinden) Av. Ahmet Arif İyicigil satın alıyor, yalının bu bölümünü; "1/2 hisse olarak eşi, ½ hisse olarak annesi" üzerine tapuya kaydettiriyor.
Ahmet Arif Bey 1951 yılında öldükten sonra, annesi Nefise İyicigil de vefat ediyor ve hisseler dağılmaya başlıyor.
Edip Efendi Yalısı 1976
Yalının Kuzey/Batıdan görünüşü 1976.
1972’de hissedarları: Meliha Eryuvası, Saide Berzenç, Mualla İyicigil, Muarra İyicigil, Av. Ragıp İyicigil, Lâmia Ünderen ve Didem-Didar-Belkıs Eryuvası idi. Bu tarihte yalının bu bölümüne 5 milyon TL. kıymet takdiri yapılmıştı. Bu gün haliyle, (harap sayılabilecek durumda) değeri 7,5 milyar olarak gösterilmektedir.

Selamlık Bölümü
Edip Efendi'den sonra yalının mülkiyeti torunu Asaf Bey'e, sonra “Asaf Bey'in oğlu Muammer Bey'e, Muammer Bey'in 1964 yılında ölümü üzerine iki kızı Şahika Frederiçi ve İptihaç Mertkal'a kalmıştı...
1990 yılı baharında yalı önünde aldığımız not şöyledir: Kuzey Bölümü (Harem) Um Denizcilik/Uğur Mengenecioğlu tarafından satın alındıktan sonra onarım yapılmıştır. Bu onarımın durumunu ayrıca kaydedeceğiz.
Güney (selâmlık) bölümünün mülkiyeti ise halen Mesut Göksu'dadır. Ada 931 parsel 1 (selamlık bölümü idi.)
"Dilekçe: 1.9.1983
Maliki bulunduğum Kandilli mh. 173 pafta 931/1 deki yalının tamirat onarım ve tadilatı için ...... Mesut Göksu"

Yapısı
Tülay Bilginer röportajlarında ilk sahibi için daha değişik söylüyor: "Tapu kayıtları incelendiğinde ilk sahibinin Muammer Bey olduğu ortaya çıkıyor. Ondan da Kani Paşa almış. 1887 yılında da adını taşıyan Edip Efendi'nin mülkiyetine geçmiş."
(Hürriyet Gazetesi. Kasım 1987)
Yalı kârgir/kayıkhaneli bir bodrum katı üzerinde; iki ahşap/ bağdadi katlı idi (kuzey bölümü değişti). Birinci katta deniz cephesinde asma kat vardır. Deniz cephesi 39 m. dir. İki bölüm de -deniz yönünden- alt ve üst katlardan uzun koridorlarla bağlanmıştır. Aynı zamanda, harem köşesinden Selamlık köşesine kadar, oda ve salonlara, kapılarla birbiri içinden geçilmektedir. Bütün kapılar açıldığı vakit, yalı bir baştan diğer başına kadar görülebilir. "Harem ve Selamlık iki mülkiyet haline getirilince, ara kapı kapatılmıştır.
Yalının karakteristik taraflarından biri de; harem ve selâmlık kısımlarında birbiri karşısında bulunan büyük taşlıklar ve üst katlardaki sofalardır. Sofalar, kenarları kesik dikdörtgen "pahlı" plandadır. Rumelihisarı, Koruma no'su 135/sınıfi:1 olan Oduncubaşı/Aral yalısında da aynı planı görüyoruz.
Edip Efendi Yalısı Taş Oda
Taş Oda 1987
Edip Efendi Yalısı Alt Kat Taşlık
Alt kat taşlık 1987
Taşlıklar, eski Boğaziçi yapı düzeninde geniş, ferah, serin olma örneğini göstermektedir. İki tarafındaki pencereleriyle loş bir ışık elde ediliyor. Taşlıklarda, ahşap sütunlu, kavallı merdivenlerle önce sahanlığa, oradan da üst kata çıkılıyor. Binanın asıl cümle kapısı, selâmlık tarafındadır. Buradan selâmlık taşlığına girilmekte ve mabeyn'e açılan bir kapıdan harem'e girilmektedir.
 
Oda/Sofa Durumları
Selâmlık Bölümü: Bodrum katında 5 bölme; asma katta 3 oda, üst katta 2 oda, 2 salon, 1 büyük sofa, 2 hela vardır. Bu bölüm boş vaziyette ve çok harap durumdaydı. Fakat, tamir görmediği için orijinal vaziyetini (1984'e kadar) daha iyi koruyordu. 
1984 yılında başlayan restorasyonda bu bölüm tamamen yenilenmiş, 1960/84 yılları arasında çekilen fotoğraflarda da belli olduğu gibi dış cephe aynen korunmuş, fakat, girişten itibaren sofa, eski dönemden kalma pide/yemek ocağı, taşlık ve bazı kısımlar tamamen değiştirilmiştir.
Edip Efendi Yalısı Selamlık
Edip Efendi Yalısı Selamlık Bölümü, 
güney köşe odası 1963
Edip Efendi Yalısı Giriş Sofrası
Giriş sofası. Merdiven camekanı, 
tekne tavan ve yan oda kapısı 1963
Restorasyon ruhsatı aynen şöyledir: "Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları İstanbul Bölge Kuruluşunun 269/9.3.1984 no. ve tarihli kararı ile: 1/B gurubu korunması gerekli eski eser restorasyonu.
Mim. Proje: Yüksek Mühendis Haluk Sezgin
Pafta: 173, ada 931 / parsel 2 Proje no: 84/3872
Uygulama: Dizayn İnşaat Mimarlık A.Ş.
Tekrar alt taşlığa dönelim: Merdiven yanında, Haremin alt katına geçiş yapan kapılar bulunuyor. İki tarafında, yuvarlak ahşap sütunlu, kavallı ahşap merdiven önce ''14 basamaklı" tek, sonra "11'er basamaklı" çift olarak üst kata çıkıyor. Sofaya çıkılınca; dört kesik kenarında –Beylerbeyi’nde yanan Hasip Paşa Yalısı'nın daha basit şekliyle- dört küçük kompartıman var. Bu kompartımanlarda, servis odaları, yüklük, mutfak, "alaturka" helalar ve minik sofalar var. Birbirine geçilen ve sofalardan da girilen üç deniz odasının ahşap göbekleri önemli.
Harem bölümünde 1937-1950 arasında değiştirilmiş bulunan pencerelerin orijinal şekli burada görülüyor. Pencere üçlü giyotin tarzında. Tarabya/Villa Zarifis sahilhanesinin aynı.

Harem Bölümü:
Alt katta 1 dehliz üzerinde 6 oda, zemin katında odunluk/ kömürlük ve kayıkhane; üst katta 8 oda, 1 salon, 1 sofa. Kayıkhanesi kullanılan durumda değildir. Bu bölümde, tavanları yaldız nakışlı ve süslü salonlara daha fazla yer verilmiş. Tavan nakışlan arasına, 1887 yılında yapılan tamir sırasında bazı tablolar da resmolunmuş. Selâmlık bölümünden 100 m2. biraz daha büyük olan Harem bölümünün - kayıkhaneden, yan merdivenli aralıktaki çeşme yanından (Kapı no:21/1) ve yan taş merdivenlerin bitimine yakın, olmak üzere - üç girişi var. Harem'in -halen girişi olan- üçüncü kapısı, bahçe kapısından girersek görünüm şöyle: Ortası havuzlu küçük bir bahçe.
"Bu havuz 1940 yılından sonra "L" biçiminden "O" biçimine dönüştürülmüştür. Solda, çıkmalı, yeni ilâve bir çay odası; altı çeşme haznesidir. "Bu ek odanın yalının bütünlüğüne uymadığı hemen fark ediliyor.

Edip Efendi Yalısı Alt kat
Alt kat deniz tarafı, seki 1987
Edip Efendi Yalısı Alt Kat Sofa
Alt kat sofa 1987
Edip Efendi Yalısı
Yalının güney/batı cephesi. Dipte 1765 yılında yapılmış "kitabeli" Mehmet Paşa ruhu için yapılmış çeşme 1974
Yalının içi, eski köşk ve sahilsaraylarının iç dekorasyonuna uygundur. Nakışlı, beşik tarzı kanatları altında bu iç âlemi, dış görünüşünün aksine zengindir. Ayrıca sofalara açılan merdiven camekânları gösterişlidir. Pencerelerde de bir değişiklik yapılarak, giyotin tarzı yerine; içeriye doğru açılır, çift kanatlı hale getirilmişti. Geometrik/ceviz döşeme çok güzel parkeleri Edip Efendi zamanından kalma, iyi vaziyettedir,
Yalının biri Haremde, diğeri Selâmlık tarafında olmak üzere, kayalara oyulmuş iki sarnıcı vardır. Selâmlık sarnıcının önünde, 1179 (1765) yılında Mehmet Paşa ruhuna yapılmış bir çeşme ve kitabesi mevcuttur ki, bu çeşmenin tarihinden, bazı tarihçiler yalının inşa yılını çıkarma görüşündedirler.
"İki yangınla, özellikle Kandilli'nin iskele ile Vaniköy arasındaki yalılar ortadan kalkarken; bu sahada tek kurtulan bina Edip Efendi Yalısı olmuştur."
(Macide Ekimoğlu. Tez. 1970)

"Yalı 1850'de Kont Ostrorog yalısı ile aynı zamanda; aynı semtteki İsmail Paşa ile Abut Efendi yalıları da üç yıl sonra inşa edilmiştir."
(Mimar Lütfi Yazıcıoğlu. Taç Dergisi - Nisan 1977 )

(Kandilli) Edip Efendi Yalısı Selamlık Kısmı Restorasyonu: 
Üsküdar ilçesi: Pafta 173, ada 931, parsel 1 
İstanbul III. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı No: 05.09.1991/3598 
İstanbul Belediyesi Boğaziçi İmar Müdürlüğü Ruhsat No: 924022-26.01.1993
T.U.S. Restorasyon projesi: Haluk Sezgin (Y.Mim.)
Statik Proje: Balkar Mühendislik 

Edip Efendi Yalısı 1992
Edip Efendi Yalısı 1992
Mimari Biçimi
Yalının adını aldığı eski defterdar Edip Efendi buranın satın alma suretiyle sahibi olmuştur.(1887); buna göre yapısı daha eski olmalıdır, ama tam tarihi belli değildir.
Bu yalı da XIX. yüzyıl diğer yalıları gibi aynı karakterde bir espri taşımakta; temelde Boğaziçi yapı tarzını sürdürmekte, içte ise Avrupa bir dekora bürünmektedir: Özellikle bu etkileşim giriş sofasında -yabancı haslık ve ayaklı kolonlar ve onun üstündeki geniş firizlerde görülen madalyonlar içindeki peyzaj resimlerinde-ki, muşamba ve sıva üstü yağlıboya resimler devrin benzeri yalılarında da görülür ve oda tavanı dekorlarında belli olmaktadır.

Edip Efendi Yalısı
Edip Efendi Yalısı deniz cephesi-Revizyon 1. Y.Mimar R.Necdet Arevi. 1983
Planı ise Türk usulü orta sofa (artı koridor) üzerinde düzenlenen oda biçimleri ile belirgindir. Dikdörtgen sofa köşelerinin 45° köşe kesimleri (pah)yeni bir biçim ortaya çıkarmakladır. Sofa merdivenleri burada ortadan çıkışlı olarak yine üç kolludur.
45° kenarlı biçim cephe köşe çıkmalarına da uygulanmıştır. Cephe cumbalar ahşap kolonlara bindirmedir; deniz cephesi sol kenar cumba ise iki kolon üzerine çıkmaktadır, altından taşlığa giriş vardır ve böylece bir kapı ön mahalli (Vorraum) teşkil edilmiştir.

Edip Efendi Yalısı
Edip Efendi Yalısı güney cephesi, selamlık bölümü-Revizyon 1. Y.Mimar R.Necdet Arevi 1983.
Esas kat pencereleri yüksek ve üç bölümlü, üst başı hafif sehimlidir; alt kat pencereleri düz haslı ve iki bölümlü daha alçak, sürme pencerelidir. Bu kat, yüksek kârgir subasman katı üzerinde bir asma kat görünümü arz ediyor.

Kandilli/Akıntı Burnu'nun vaziyet planı
Yalılar yaz, kış kullanılmaya başlandıkça baca ihtiyacı doğmuştur; ama, buradaki gibi yerden bitme -soba borusu gibi-baca çıkıntıları kadar Boğaziçi estetiğine ters düşen görülmemiştir.
Bu yalı, bölgedeki en uzun cepheli (39 m.) yapılardan biridir ve deniz üstü rıhtımı, eski dönemler misali amme yolu (tarik-i aam) sayılmıştır.
Behçet Ünsal  

1 yorum: